Bel fıtığı nedir ? Ameliyat öncesi ve sonrası yaşadıklarım

Merhabalar, 24 yaşında bel fıtığı ameliyatı olmuş bir genç olarak tüm yaşadıklarımı şeffaf bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Bu yazımda bel fıtığı konusunda a’dan z’ye kadar gerekli tüm bilgilere yer verdim. İçeriği okumayı bitirdiğinizde bel fıtığı hakkındaki tüm bilgilere sahip olacaksınız. Eğer sizin bel fıtığı konusunda benden farklı tecrübeleriniz varsa lütfen yorum yaparak bilgilendirin ki yazıya güncelleyelim ki insanlar en doğru bilgiye ulaşsınlar.

Bel Fıtığı Nedir ?

Bel fıtığı, bel bölgesindeki omurganın arka tarafındaki disklerin yırtılması veya hasar görmesi sonucu, disk içindeki jelatinimsi bir sıvı olan nukleus pulposusun bel dışına çıkmasıyla oluşan bir durumdur. Aslında kısaca, omurgamızın arasında kompresör veya yay görevi gören bir maddenin bozulması diyebiliriz.

Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir ?

Bel fıtığı genellikle bel bölgesinde ağrı, uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük ve bacaklarda ağrı gibi belirtilere neden olur. Bu belirtilerin kişinin duruşuna, aktivitelerine ve fıtığın konumuna bağlı olarak değişebileceğini unutmayalım. Bizim insanımız çok fazla pimpirikli, ne duyduysa hemen benimsiyor. Bunların yaşıyor olmanız bel fıtığı olduğunuz anlamına gelmez ama lütfen ihmal etmeyiniz.

Fıtık benim sol bacağıma vurmuştu. Yani sol kalçamdan sol bacağıma doğru giden sinirde problemler vardı. Halk tabiri ile ” çekme ” olayını yaşadım. Detaylara hikayemde değindim.

Neden Bel Fıtığı Oluruz ?

Bel fıtığı genellikle aşırı zorlama , yaralanma, genetik yatkınlık ve yaşlanma gibi faktörlerden kaynaklanabilir.

Benim hikayemde aşırı zorlama ve ihmalsizlik var birazdan değineceğim.

Bel fıtığı tedavi yöntemleri nelerdir ?

Tedavisi bol bol dinlenme, ağrı kesiciler, dikkatli yapılması gereken egzersizler, fizik tedavi ve bazen de cerrahi müdahale gibi yöntemlerle yapılır.

Benim bel fıtığı serüvenim nasıldı ?

Bazen olaylar yaşanırken insan ilerisini göremiyor ama olayı yaşadıktan sonra geriye iyi bakabiliyor. Bu yüzden geçmişe atıfla buluna buluna başımıza nasıl bel fıtığı gelmiş öğrenelim.

Nasıl bel fıtığı oldum ve tüm bel fıtığı serüvenim ?

Bu sorunun cevabının çok az kişinin hatırladığını düşünüyorum. Birden fazla zorlanma olayları yaşadım ama akılda kalıcı ve bel fıtığımın başladığı yer olarak düşündüğüm bir anım var.

Bel fıtığım nasıl başladı ?

Melih diye bir arkadaşım vardı. Ailesi taşınıyorlardı, tabi o zamanlar lisedeyim. Onlara yardım etmemiz gerekiyordu. Bazı olaylardan ötürü sadece 2’si vardı. (Annesi Aynur teyze ve kardeşi Seher) Ben de 3-5 arkadaşımı yardıma çağırdım. Söylemesi biraz garip ama ben her zaman iri biriydim bu sebeple bu işlerin adamı gibiydim. Çağırdığım arkadaşlarda liseliydi ama pasiflerdi. Tabi onların suçu yok ama bence yavaş çalışıyor veya zorlanıyorlardı. Çok uzatmayayım, ıvır zıvır taşındı ve çamaşır makinesi kalmıştı.

Cahil olan ben, sırtıma aldım makineyi ve eğildim, başladım taşımaya. Buraya kadar sorun yok çünkü o güne kadar aynı şekilde onlarca şey taşımıştım. Bana destek olması(alttan kaldırması) ve makineyi yönlendirmesi gereken arkadaşım Uğur, tam arkamdan geliyordu. 2. kata gelmiş ve tam daireye gireceğimiz merdivendeyken bu arkadaşım Uğur, alttan kaldırması gerekirken makineye nedense üstten bastırdı !! Yüküme yük binmişti ve zorlanmıştım. Makineyi bırakmamak adına zorladım ve bir kaç metre içeriği girdim. Eve girer girmez makineyi bir duvara dayadım ve yavaş yavaş eğilerek yere bıraktım. Bu pozisyonu hayal ettiğinizde belimi ne kadar zorladığımı hayal edebilirsiniz.

Sonuçta makineyi taşımış olduk. O an sadece zorlanmıştım, Uğur’a kızdım ama başka bir şey hissetmemiştim. İşlerimiz bitirdik ve herkes evlere doğru dağıldı. O gün belim dahil her yerim ağrıdığından pekte dikkat etmemiştim. Hatta bu olaydan sonraki yıllar bile dikkat etmedim. Bu olay olduktan sonra ağrılarım bir kaç gün sonra geçti ama yılda bir iki kez ” bel ağrısı ” diyebileceğim garip bir ağrı bir kaç gün beni eve hapsediyordu. Bir gün bu ağrı çok şekil değiştirdi var konu benim için değişmişti.

Doktorla ilk teması ve ameliyat süreci

Yine beni yılda bir kaç kez olan, beni eve hapseden ağrı oldu ve evde zaman geçirmeye başladım. Bel bölgemde ağrı vardı ve yatıp uzanmıştım. Henüz farklı bir ağrı hissetmiyordum. O gün yattım sabah uyandığımda yataktan kalkmak istedim ama kalkamadım. Zorladım ve kalktım, kalktığımda ise kalçamdan sol bacağıma kadar inen ağrı/yanma gibi tuhaf bir his. Vücudum kendine uygun bir pozisyon istiyordu. Biraz yürüdükten sonra veya oturduktan sonra bir ağrı giriyor hemen yatıp uzanmak yani en uygun pozisyona geçmek istiyordum. Acile gittim iğne vurdular ve Beyin Sinir Cerrahisine yönlendirdiler. Devlet hastanelerinde en yakın sıra bir kaç ay sonraydı, çok sinirlenmiştim.

Bu böyle olmaz dedim ve bana o zamanlar en yakın hastane olan Özel Körfez Marmara Hastanesine gittim. Orada Doktor Elif hanıma muayene oldum ve benden MR istedi. Bu cihazda MR cihazı da ayrı bir dert idi 🙂 Omuzlarım tam olarak sığmadığı için katlayarak 10 dakika boyunca daracık bir makinenin içinde saçma sapan bekledim. Neyse en sonunda sonucu aldım ve Elif hanımın odasına gittim. Doktor CD’yi takti ve şu sözleri söyledi ;

” Sen şuan nasıl hiç bir şey olmadan duruyorsun ? Kocaman patlamış bir fıtığın var. Hemen Ameliyat olmalısın. “

Doktor Elif

Tabi çok şaşırdım ama benden hızlıca bi karar vermemi istedi. Odadan çıktım ve annemi aradım.(Doktor ziyaretimi biliyordu.) Doktorun ” Ameliyat olmalısın.” dediğini söyledim. ” Şaka yapıyorsun.” dedi ve inanmadı. Anlattıktan sonra ” Dur bakalım, ne ameliyatı başka doktorlara gidelim.” dedi.

Uyarı : Eğer bir rahatsızlığın var ise çevrenizdeki insanlar değil, doktorlara güvenin.

Annem bu sözü söylemesi tüm süreci 6-8 ay erteledi. Evet insan korkuyor ve ameliyat olmamak için veya insanlar “Gençsin, ameliyat olmama ihtimalin var.” dediği için onlara inanıyor veya inanmak istiyor. Durumu erteleyen en büyük etken ” kortizon iğnesi” oldu.

Kortizonlu İğne Kullandıktan Sonrası ;

Yav arkadaş, bu iğne mucize iğne gibi bir şey. Çok övülen bir doktora gittik ve bana “Yağlı iğneyi denedin mi ? Duydun mu ? Bi kullan bakalım. ” dedi. İğneyi olur olmaz hemen olumlu etki etti. Tüm ağrılarım aşırı azalmıştı. Ufacık bir iğne derdime dermen olmuştu. Bu ulacı araştırabilirsiniz, tuhaf ve etkili bir ilaç. ^Kaynak

Ta ki… Doktorun verdiği iğneler bitene ve etkisi geçene kadar. İlacın etkisi geçtikten sonra yavaş yavaş bel fıtığı ağrılarım geri gelmeye başladı. Ağrılarım tekrar geldikten sonra ortalama 6 tane ayrı doktora muayene olmuştu. Hemen hemen hepsi fıtığın çok büyük olduğunu ve cerrahi müdahale olması gerektiğini söylediler. Ben de artık dayanamadım, bıktım ve artık yeter dedim.

Ameliyat olmaya karar verdim ve bana daha çok güven hissettiren ilk gitmiş olduğum doktor Elif hanıma tekrar gittim, durumu anlattım. Bana kızdı ama bir kaç gün sonraya ameliyat için gün verdi.

Ameliyat Günü – Vakit Geldi ( Taburcu !

Tahmin edebilirsiniz ki endişeden, korkudan , meraktan ve ağrılardan iyi bir uyku alamamıştım. Ameliyat sabaha erkenden yapılacaktı. Sabah 09:00’da hastaneye gittim, odama geçtim. Ben girer girmez bir görevli geldi ve ameliyat kıyafetinden verdi. Bu kıyafette bana biraz küçük gelmişti. Hem transparan hem de küçüktü. Hem için görünüyor hem de arkadan popom görünüyordu. Tuhaf bir durumdu ama pek aldırış etmeden devam ettim çünkü bu ağrılardan kurtulmak istiyordum. Görevli beni ameliyathaneye götürmek için geldi ve popom açık bir şekilde kısa bir yolculuk yaptık.

Ameliyathaneye girdiğimde ortada boş bir alan vardı, soğuktu ve bildiğin sigara kokuyordu. Çok önemsemedim, insanlık diyerek geçiştirdim. Ameliyat odasına girdim ve masaya yatırdılar beni. Anestezi için bu hava cihazını da taktılar. Elif hanım (doktorum) geldi ve nasılsın diye 2 sohbet oldu. Hatta Elif hanım oradaki birisine ” Siz kimsiniz.” dedi. O da ” Ben yeni girdim hocam.” dedi. Oraların bir iş yeri olduğunu hep unutuyoruz. Bana 10’dan geriye doğru saydırmadılar, ağzıma nane gibi bir tat geldi ve doktora söyledim. ” Yut şimdi onu” dedi ve sonrasını hatırlamıyorum. Kalktığımda her şey bitmişti ve henüz öğlen bile olmamıştı.

Ameliyattan sonra odama çıkarttılar ve ağrı kesici gibi ilaçlar verdiler. Benim ameliyatım mikro cerrahisi ile yapılmıştı, yanı kapalı ameliyattı. Aksilik olmazsa bir gün sonra taburcu edeceklerdi. Akşama kadar odamda televizyon izledim, akşam doktor geldiğinde ilk ayağa kaldırma işlemini yaptılar. İlk başlarda basit gibi geldi ama ayağa kalkıp bir kaç adım yürüdükten sonraki baş dönmesini anlatamam. Çok tuhaf tecrübelerdi benim için. Gerçi bu yazıyı yazarken en kolay ve basit süreci ameliyat süreci olduğunu bilmekte garip.

Biraz ağrım vardı ama ayağa kaldırınca pek problem olmadı ve sabaha çıkabilirsin dedi. Ertesi sabah abim beni almak için hastanenin önüne geldi. Yavaş yavaş aşağı inmiştim. İnanın, arabanın arka koltuğuna binmek yarım saat sürdü. Ameliyattan sonra ilk defa eğilmek ve arabaya oturmak gerçekten çok zordu.

Taburcu oldum – Ameliyattan bir gün sonra

Eve geldikten sonra pek bir şey yapmadım. Doktor bir kaç hafta dinlememi söyledi. Yemekleri oturarak yememi ve maksimum 15 dakika sürmesini söylemişti. Ben de yatarak laptopta takılıyordum.

İlk pansumanı yaparken kayıt altına aldım. (Ameliyat izi böyle.)

Fıtık Ameliyatımdan sonra

Arkadaşlar şahsen şunu söyleyebilirim, artık öğrendim. Bu hayatta ameliyat olmak en kolayı! En zoru kısmı ameliyat sonrasında başlıyor.

Ameliyata giriyorsun ve bir uyanıyorsun her şey bitmiş ama sonrasında yapılması gerekenler çok külfetli ve sıkıcı. İlk bir kaç hafta dinlen, yat. Böyle anlatması kolay ama gerçekten çok zor bir süreç. Tüm bu ilk süreçten sonra ilk doktor muayenesine gittim ve doktor artık en az 4.000 adım veya 2 KM yürüyüşü dışarıda yapmamı istedi. Anlatırken kolay ama her gün yapılması gereken şeyler olması can sıkıcı.

Bunları uygulamak gerçekten zor oluyor. İlk günler yürümeye çıktığımda henüz 1.000 adım olmadan bile geri döndüğümü hatırlıyorum çünkü ağrım olmuştu. Bu durumun hayatımda dönüm noktası olması gerektiğini düşünerek ipi elime almam gerektiğini düşünerek zorlansam da doktorun her dediğini yaptım. İlk günler şunu dediğimi hatırlıyorum.

En fazla ne olabilir, düşer kalırım. Ambulans gelir alır yine ameliyat olurum. Çivi çiviyi söker lan !

İnanın bu zorlamaları yapmak ve söylenenleri yapmak zorundasınız. Bunları yapmazsanız sadece kendinize zarar vermiş olursunuz.

Bu dönemde psikolojim çok bozuldu, kendimi yani vücudumu dinliyordum. Her şeyi farklı geliyordu ve kaç kere ” Bana bir şey oluyor.” diye acile gittiğimi hatırlıyorum. Genç, tecrübesiz birinin böyle büyük bir şey yaşaması psikolojisini çok etkiliyormuş. O yüzden eğer sizde bu gibi durumlardaysanız lütfen bu durumların geçici olduğunu bilmenizi isterim.

İnanın her şey geçiyor, zaman her şeyin ilacı.

-Ben 🙂

Yaş ilerledikçe klişelerin neden doğru olabileceği ya da klişelerin neden klişe olduğunu anlamaya başlıyor insan. Hayat başınıza gelen dertlere üzülmek için çok kısa.

ÖZET ve Güncel Durum

Arkadaşlar, inanın şuan ameliyat olduğum için çok mutluyum, hayatımı geri aldığımı söyleyebilirim ama unutmayın ki ben her şeye dikkat ettim. Yürüyüşümü yaptım, sporumu yaptım. Çok fazla oturmadım. Bilgisayara çok oturduğumda saat başı kalkıp uzandım. Bunları anlatması kolay ama uygulaması zor.

Farkı anlatmak için şunu söyleyebilirim. Her gün en az 10 KM yürüyorum. Güzel bir kilo(-30++) verdim. Vücudum değişti spora başladım.

İlerleyen zamanlarda burayı yaptıklarımla, dikkat ettiklerimle, değişimlerle ilgili içerik görsel güncellemesi yapacağım.

SİZİ ÇOK İYİ ANLAYAN BİRİ OLARAK GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ TÜM KALBİMLE SÖYLÜYORUM.

Hasan AYTAÇ

Sık Sorulan Sorular ;